“Leadership and Life Rules” from Sports Coaches

“The Playbook” belgeselinden bazı liderlik notları…


Doc (Glenn) Rivers, siyahi bir ailenin yaşayabileceği zorlukların pek çoğunu yaşamıştı, ama anne ve babasından duyduğu bir cümle hiç aklından çıkmadı: Don’t be a victim – Asla kurban olma! Dünyanın tamamı karşında olsa bile, bulunduğun ortamda istenmesen bile, kendi gücüne sarılıp yürümen gereken yolu yürüyeceksin.


  • Hayatındaki çeşitli etkenler, toplumsal baskı, ayrımcılık seni güçsüz hissettirebilir, kurban rolüne girme!

Jill Ellis, bir konuda platform yaratmanın en iyi yolunun “kazanmak” olduğunu söylüyor. Kadın futbolcuların erkeklerle eşit ücret alması mücadelesinde, kazanmaya odaklanarak takımının sesinin dünya tarafından duyulmasını sağladı.


  • Eğer sesin duyulsun istiyorsan önemli şeyler söyle.

Patrick Mouratoglu, tenisçi olmak istemesine rağmen olamayacağını bildiği için farklı bir yöne gitti, tenis koçu oldu. Doc Rivers, küçükken abisine yenileceğini bile bile sürekli onunla maç yaparak kendi basketbolunu geliştirdi, hep denedi, elinden geleni yaptı. Dawn Staley, kızların mahallede basketbol oynamadığı ve erkeklerce oyuna sokulmadığı günlerde sabırla direndi, gerektiğinde onlara kendi topunu verdi, ısrarla kendini oyuna soktu, zamanla onların saygısını kazandı ve üniversiteler liginde çok özel bir oyuncu olarak, daha sonra da NCAA’de koç olarak şampiyonluğu tattı ve tarihe geçti.


  • Mücadeleye devam et, yarışı bitir!

Seyirci bir takım ve lideri için en önemli paydaşlardan biri… Jose Maurinho, “Seyircini iyi anla.” diyor. Maurinho, insanların takıma aşık olmasını sağlamadaki en önemli faktörün kulübe derin duygular hisseden yerli oyunculara sahip olmaktan geçtiğini kavramıştı. İnsanların ‘o bizden biri’ diyeceği…Ve takımını böyle kurdu. Dawn Staley, “kendi sahanda avantaj elde etmenin” değerini biliyordu. Zaman içinde toplumla bağ kuracak aktivitelerde bulunarak, onlarla iletişim kurarak, Güney Carolina üniversite takımı taraftar sayısını oldukça arttırdı, aslında bu topluluğun esas ilgi alanı futbol olmasına rağmen… Çünkü “Kızlar kalabalığa oynamak istiyor.” idi. “Birine özel hissettirdiğinde, başarılı olmana yardım eder.” Seyirci onun bu çabası ve ilgisi ile “özel hissetti” ve kızlar takımını şampiyonluk için tüm gücüyle destekledi.


  • Seyircini anla ve oyuna dahil et.

Jose Maurinho, “Oyuncuya değil takıma koçluk yap.” felsefesini benimsedi. “Yetenekli oyuncular takım olmadan yeteneklerini açığa çıkaramazlar. Her şey takımda bitiyor.” “Futbolun bir de insan tarafını gördüm: Takım olma, kardeşlik, aile…Bana göre kalıcı olan şeyler bunlardır.” Takımı bencil değildi. İki kaptan vardı ve ikisi de kaptanlığı birbirine vermek isterdi.

Doc Rivers, Ubuntu’yu bir yaşam felsefesi olarak görüyordu. Ubuntu’nun anlamı neydi? “İnsan tek başına tutarsızdır. İnsan olmayı diğer insanlardan öğrenmek zorundayım. Bireyler diğer bireyler sayesinde bir bireydir. Hepiniz olması gereken kişi olmadıkça ben olmam gereken kişi olamam. Senin iyi olman beni asla tehdit etmez. Çünkü sen daha iyi oldukça ben de daha iyi olurum.” Ubuntu sayesinde takımı tek vücut oldu, başarıdan başarıya koştu.


  • Başarılı olmak için gerçek bir takım olmak, “bir ve birlikte olduğunu” hissetmek gerekir.

Doc Rivers, “Baskı bir ayrıcalıktır” diyor. Baskı sayesinde daha iyi olmaya doğru itilirsin. Konfor alanından çıkmak da bir baskıdır ve rahatından vazgeçmezsen gelişemezsin. Dawn Staley’nin 1.sınıftaki yeni oyuncusunun hissettiği baskı ve endişe üzerine ona söylediği sözler ders niteliğinde…”Sayı yapmayı fazla düşünme. Senden isteneni yap. Bunu yaparsan rolün büyüyecek. Çünkü sana güvenebileceğim.”


  • Konfor alanından çıkmanı sağlayan bir baskı seni büyütür.

Takımın duygularını görmek ve yönetmek, lider olarak kendi kararlarını verirken duygularından en az seviyede etkilenmek de yine liderlikte çok önemli noktalardan biri… Patrick Mouratoglu, yetenekli oyuncusu Marcos Baghdatis ile ipleri koparmasına sebep olan duygusallığından büyük bir ders almış. “Duygularının senin adına karar vermelerine izin verme!” İlişkilerin her şey olduğunu düşünüyor Mouratoglu…“Koçluk, karşıdakinin hislerini anlamak ve o kişiye doğru olanı yaptırmaktır.” Oyuncusunun psikolojisini anlayan ve ona yalnız olmadığını hissettiren bir koç, oyuncusu için başarıya giden kapıları açar. Irena Pavlovic’in başarısız olmamak için oyunu bıraktığını fark edince, başarısızlığı onunla paylaşıp yanında olduğunu söyleyen, onu suçlamayan Mouratoglu, Irena’nın bir daha hiçbir maçı gerçekten savaşmadan bırakmadığını, yani satmadığını belirtiyor. Jill Ellis de liderlere şunu öneriyor: “Başarıyı paylaş, başarısızlığı üstlen.”


  • Duygularını ve ilişkilerini yöneten bir lider başarı ve başarısızlıkta takımın yanındadır, başarısızlığı üstlenir.


Başka neler duydum bu zengin belgeselde?

  • Mükemmel olana kadar pratik yapmak! Piyano çalarken de, teniste de böyledir. Hatta mükemmelden ziyade, otomatik olana kadar…
  • Çalışmak, çalışmak, çalışmak… Uygulama, pratik, sıkı antrenman… Sabırla…
  • Strateji farkı yaratandır.
  • Yenildiğin veya hata yaptığın zaman bunlardan ders al, ama bunların seni tanımlamasına izin verme!
  • Risk fırsattır.
  • Fırsatlar bazen bir kere gelir, kaçırmamakta fayda vardır.
  • Kendini sahiplenmek, kendinle gurur duymak, kendine karşı dürüst olmak ve duruşunu açıkça ortaya koyabilmek önemlidir, yaşam amacını bulma yolunda destekçindir.
  • En kötüsüne hazırsan, hazırsın demektir.
  • En büyük güçsüzlüğün en büyük gücün olabilir. Patrick Mouratoglu küçükken çok utangaçmış, kimseyle tanışamazmış, psikoloğuna 1 kelime söylemesi 1 yılını almış. İnsanlarla bağ kuramadığı için onları izlemeye başlamış ve onları okuma gücü çok gelişmiş. “Bir oyuncuya baktığında beden dilini anlamak zorundasın. Çok şey anlatır.” “Çocukken mesleğimi öğrendiğimi fark etmedim, sadece hayatta kalmak için izledim. İşin özü, başınıza gelenlerle ne yaptığınızdır.”
  • “Kovulmaktan asla korkma. Koç korkuyorsa güçlü değildir. Oyuncu bunu hisseder.” (Patrick Mouratoglu)
  • “Bir şampiyon gibi düşünmezsen şampiyon gibi oynayamazsın. Zihnini doğru çalıştırmak çok önemli.” (Patrick Mouratoglu)
  • “Her şey size bağlıdır. Her şey üstünde etki yaratabilirsiniz. İstediğinizi elde etmek için etrafınızdaki her şeyi değiştirebilirsiniz.” (Patrick Mouratoglu)
  • Bazen de takımını motive etmek için kuralları çiğnemek ve beyaz yalanlar söylemek o kadar da kötü olmayabilir 😊