Visualization

Amaçlarıma daha rahat ulaşmak içi kullanabileceğim yöntemlerden birinin “görselleştirme” olduğunu hatırlatıyorum kendime bir süredir… Sporcuların sıkça kullandığı “sports visualization” aracı, oyunu sahaya çıkmadan önce kazanmanın en büyülü yollarından biri… Hem büyülü hem bilimsel, çünkü bir sahneyi detaylı düşündüğümüzde beynimizin “bu gerçek” diyor olması onun doğal özelliklerinden biri…Efsanevi sporcu Michael Phelps’in koçu Bob Bowman görselleştirmeyi antrenmanların bir parçası olarak kullandığından bahsediyor. Ben de son aylarda merak saldığım “dart” sporunda acemiliği aşma yolunda debeleniyorum ve yeni stratejim “görselleştirme”yi fiziksel çabanın yanına eklemeyi kendime bir borç biliyorum. Bunu hem başarılı sporcuları izleyerek hem de kendimi “iyi atış yaparken hayal ederek” deneyeceğim.

Görselleştirmede temel olarak hangi bileşenler var?

  • Detay: Amacıma ulaştığım anı gözümde/zihnimde canlandırırken bütün detayları 5 duyumla deneyimlemeye çalışıyorum. Orada yaşıyorum. Bu sayede beyin, bu sahneyi bir gerçeklik olarak algılıyor.
  • Duygu: Deneyimim sırasında iyi bir performans çıkartıyorum ve başarıya ulaşıyorum, bu da benim özgüvenimi arttırıyor ve başarının nasıl bir şey olduğunu hissettiriyor. Görselleştirme sırasında bu iki duyguyu sahneye getirmek önemli…


Görselleştirmenin amaca ulaşma dışında kullanılabileceği alanlardan biri de baskı ve stresi yönetmek, kaygıyı azaltmak…Burada da “rahatlatıcı bir sahne ile görselleştirme” kullanılabilir, yani kendimizi gerçekten rahat hissettiğimiz bir ortam ve anı düşünüp, bunu yine 5 duyumuzla deneyimlersek bedenimizdeki stres tepkilerinin azaldığını görebiliriz. Bunu, performans zamanı geldiğinde o büyük andan hemen önce yapmamızın da performansa kaygının bulaşmasını engelleyici bir katkısı olacaktır.

Görselleştirmede tekrar çok çok önemli…Birkaç hafta boyunca tekrar etmenin beynimizdeki nöral networkü oluşturmadaki etkisi birkaç kez yapıp bırakma ile karşılaştırılamaz bile…

Görselleştirmeyi nasıl yaparsak daha etkili olur?

  • Odaklanmayı sağlayacak, bölünmelerden mümkün olduğu kadar arınmış bir ortam oluşturmak,
  • Rahat bir pozisyonda oturmak (yatmak ya da uzanmak uyku getirebilir, detaylı görselleştirme pratiğini engelleyebilir)
  • Gözleri kapatmak ve birkaç derin nefes almak,
  • Detaylı şekilde sahneyi zihnimizde canlandırmak.


“Spesifik hayalcilik” diyesim geldi bu yaklaşıma…Yani muğlak bir dilekten ziyade, bize şu anda biraz uzak görünen hedeflerimizi başı sonu olan bir film sahnesinde realize etmek gibi…Hayal kurmayı unutuyoruz ya bazen, bu yaklaşım daha büyük hayallerimizi de yakına getirir belki, ne dersiniz?