Sessizliğin Gücü
İletişimimizi etkileyen en önemli faktör “konuşmak” gibi görünse de, karşımızdaki kişi ya da grupla aynı zaman dilimini paylaştığımızda sözcüklerin yanında “sessizlik” de toplam zamanı yaratan önemli bir dolgu malzemesi…Ve bu dolgu malzemesi de söylenmiş söylenmemiş ne varsa içinde barındıran zihinsel ve duygusal bir harman…
Paul Goodman’ın “Speaking and Language” kitabından Marcia Reynolds’ın yorumladığı 9 sessizlik tipi oldukça ilgimi çekti, üzerinde bir süre düşünmek istiyorum, hangilerini yapıyorum, hangilerini gözlemliyorum? 😉
- Uykulu bir halden veya ataletten kaynaklanan sessizlik: Çok da ilgilenmediğiniz için mi söyleyecek bir şeyiniz yok? Diğerlerinin kelimeleri sizden bir duvara çarpmış gibi geri dönüyor.
- Ayık ama ciddi bir yüz ifadesi taşıyan sessizlik: Diyaloğun parçası olmaktan çoktan vazgeçtiniz ve sadece mecbur olduğunuzu hissettiğiniz için mi dinliyorsunuz? Serbest bırakılmayı bekleyen bir esaret…
- İçerlemenin gürültülü sessizliği: Konuşan kişi ile ilgili yargılarınız o kadar yüksek sesle konuşurlar ki söyleneni duymazsınız.
- Kafa karışıklığı kaynaklı sessizlik: Ortamdaki iletişim nereye gidiyor, konuşulanlardaki niyet ve anlam ne, emin değilsiniz. Konuşmacının sizin geribildiriminizi alıp almayacağını bilmediğiniz için konuşmakta isteksizsiniz.
- Yoğunlaşılan aktiviteye eşlik eden müzikal sessizlik: Tek başınıza veya başkalarıyla, yaptığınız şeye kendinizi o kadar kaptırmışsınızdır ki sanki dünya da sizinle birlikte sessizdir.
- Birlik hissinden kaynaklanan sessizlik: Gördüklerimizden duyduğumuz huzurla, kendimizi çevremizle “bir” hissettiğimiz anlarda, bilinmeyeni kabul etme ve bir yandan da onun hakkında daha fazla öğrenme merakı vardır.
- Farkındalık içeren verimli sessizlik: Ortaya çıkan yeni durum ya da gerçekle başınız şöyle bir döndü. Bilmediğiniz bir şeyi öğrendiniz, belki daha da fazla meraklandınız. Gözlemlerinizle, sorularınızla ve kafanızın içinde dönenlerle baş başasınız.
- Açık bir algının yarattığı canlı sessizlik: Sanki görüş alanınızdaki her küçük detayın farkında gibisiniz.
- Birlikte olduğunuz kişiyi bir bütün olarak dinleme: Karşıdakine odaklı bir sessizlikte, ondaki anlamı sözcüklerinde, beden dilinde, enerjisinde yakalamanız mümkün…Onun deneyimini anlamakla kalmıyor, belki de ne duyduğunuzu veya fark ettiğinizi ona yansıtarak onun da kendisi ve söyledikleri ile ilgili bir değerlendirme yapmasını sağlıyorsunuz. Bu, etkili koçluk ve liderlik görüşmelerinde, hatta aile içi ilişkilerde de en çok işe yarayan sessizlik türü…
İletişim sırasında anlık olarak kendimizi ve ortamı yoklayıp ara ara kendimize şu soruyu sormamız da faydalı olur: “Şu anda konuşmak mı daha büyük katkı sağlar, sessizlik mi?”
Sessizliği bilinçli olarak da kullansak, bilinçsizce “olmasına” izin de versek, her türlü iletişimimize etkisi olan bu zaman diliminin yeterince farkında olmadığımızı düşünüyorum. Sessizlik önemli bir güç…Üzerinde düşünmeye, gözlemlemeye, fark etmeye devam…